Solunum sisteminin bir parçası olan akciğerler, insan vücudunda göğüs boşluğunun sağ ve sol tarafında yer alan ve kişi için en önemli olan organlardan birisidir. Temel görevi her nefes alış verişte havada bulunan oksijeni önce nefes borusu, sonra da bronşlardan geçirerek akciğerlere almak ve sonrasında kan dolaşımına aktarmaktır. Bunun akabinde vücutta kullandıktan sonra karbondioksit şeklinde dışarı atmaktır. Etkili oksijen alımı ve korbondioksit atımını engelleyen bazı faktörler, bronş sisteminin tıkanmasına ve akciğerlerin işlevlerinin sağlıklı şekilde yerine getirilememesine yol açmaktadır. Buda kişinin havadan aldığı oksijeni sağlıklı bir şekilde ciğerlere iletememesine ve olumsuz şekilde etkilenmesine neden olmaktadır. Bununla beraber bazı akciğer hastalıkları kendini göstermektedir.
Akciğer hastalıkları içinde en sık görülen astım; akciğerlerdeki hava borularının daralması sonucunda kişinin nefes alıp vermekte zorluk yaşaması durumudur. Kimi insanlarda kıl, toz ve bazı kokulara karşı alerjik yapıdadırlar. Hassas olunan bu maddelere maruz kalma sonucunda ortaya çıkabilen astım krizleri, akciğer hastalıklarından en sık görülen astımın bazen ilk belirtisi olarak kendini gösterir.
Bir diğer sık görülen hastalık ise; KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı)’tır. Solunum esnasında akciğerlere alınan havanın dışarı kolay bir şekilde verilememesine denir. Bu hastalığı tetikleyen en başlıca sebeplerden bazıları; sigara kullanımı, genetik hastalıklar, yaş ve cinsiyet, mesleki deformasyon ve hava kirliliği gibi nedenlerdir. Koah’ın bazı belirtileri şunlardır; göğüste hırıltı ve sıkışma, balgam, nefes darlığı, halsizlik ve yorgunluk, sık geçirilen solunum yolu enfeksiyonları şeklindedir. Koah iyileştirilebilir yada geri döndürülebilir bir hastalık değildir. Yapılan tedavi yalnızca belirtileri hafifletmeye yöneliktir. Hastalığa bağlı oluşan komplikasyonlar ortadan kaldırılabilir veya hızlı seyreden hastalığın yavaşlamasına yardımcı olabilmektedir. Bu hastalığın ilerlemesini yavaşlatan en önemli faktör ise sigarayı acil şekilde bırakmaktır.
KOAH hastalığı bulunan bir hastanın kanında oksijen basıncı düşer ve dokuları yeteri kadar oksijenlenemez. Bu durumdan öncelikle beyin olmak üzere kalp ve böbrek gibi birçok hayati organ olumsuz etkilenebilir. Hastanın kanındaki oksijen basıncını ve miktarını artırmak için oksijen tedavisi uygulanmalıdır. Oksijen tedavisi uygulamak, hastaların tıkanmalarını engeller ve yaşam sürelerini uzatır. Yaşanılan nefes darlığı ve akciğer damar basıncı sorunu azalır, uyku kalitesi artar, kas ve iskelet yapısı iyileşir ve hastanın kanında artmış olan alyuvarların sayısı azalır. Böylelikle hastalar kendilerini çok daha iyi hissederler. KOAH için oksijen tedavisi uyku esnasında da devam ettirilmelidir. Bu sayede uyku sırasında oksijen basıncının (paO2) düşmesine neden olabilecek ritim bozuklukları ve tansiyon yükselmelerinin de önüne geçmiş olunur. Kişinin beyin fonksiyonları düzelir.
Görülen diğer akciğer hastalıkları şöyle sıralanabilir; alerjik hastalıklar, bronşit, zatürre, göğüste su toplaması, tüberküloz, akciğer embolisi, nefes darlığı, kronik öksürük, akciğer kanseri, verem, plörezi, kist hidatik, uyku sırasında oluşan solunum bozuklukları, sigara bağımlılığına bağlı olarak gelişen hastalıklar gibi.
