Uyku sırasında kişinin solunumunun durmasına uyku apnesi denir. Şiddetli bir şekilde horlama, solunumun tamamen durması ve sonrasında solunum çabasıyla tekrar normale dönme, gece sağlıklı uyunmadığı için ertesi gün; gün boyu süren yorgunluk halsizlik ve sinirlilik hali gibi şikayetlerin gözlemlendiği bir hastalıktır. Uyku apnesi; aşırı kilo, kalın boyun çapı, dar hava yolları, alkol ve sigara kullanımı, çeşitli nedenle burnun tıkalı olması ve kalıtsal olarak uyku apnesine yatkınlık şeklinde sıralanabilen fiziki belirtilere sahiptir.
Yapılan araştırmalara doğrultusunda; uyku apnesi erkeklerde yüzde 4, kadınlarda ise yüzde 2 oranında görülmektedir. Ancak hamilelik döneminde; özellikle hamileliğin ilerleyen aylarında olan kadınlarda bu oranlar oldukça yükseliyor. Bunun sebebi ise hamilelikte alınan kilolar ve hormonal değişikliklerdir. Sabah yaşanılan baş ağrıları, uykusuzluk, gün içinde devamlı uyku hali, uykudan sık uyanma, gece sık idrara çıkma, kronik yorgunluk, depresyon gibi belirtileri vardır.
Hamilelik döneminde hormonlarda olan değişiklik, solunum yolunda direnci arttırıyor. Bununla beraber kilo artışı sonucunda horlama ve uyku apnesi görülebiliyor. Bu durumdan yalnızca anne adayı değil, bebek de olumsuz şekilde etkileniyor. Yapılan araştırmalar sonucunda uyku apnesi olan annelerin çocuklarında erken doğum riski ve gelişim geriliği normalden çok daha fazla olduğu görülmüştür. Uyku apnesi olan hamileler, normal hamilere göre gebelik zehirlenmesi ve hipertansiyon açısından daha çok risk altında olabiliyorlar. Uyku apnesi tespit edilen hamilelere uygulanan, bebeğin oksijensiz kalma olasılığında yapılan NST testi; apne periyotları sırasında bebeğin oksijenlenmesinde problem olduğunu ortaya koyabilmektedir.
Tedavi yöntemleri; hamile kadınlarda beslenme şeklinin düzenlenerek kilo alımının denetlenmesi, uygun pozisyonda uyumaya yönlendirmek ve burun açıcı spreyler kullanılarak uyku apnesi azaltılmaya çalışılır. Apnenin şiddetli olduğu durumlarda ise üst solunum yolundaki basıncı yenmeye çalışan, pozitif hava veren bir cihaz olan CPAP uygulanmaktadır. Böylelikle hastanın ve dolayısıyla bebeğin oksijensiz kalmaları önlenir.
